Mitolojide Kanatlı Hayvanlar

Kartal

Eski Türklerce totem olan kartal, kuşların da j Hakanı idi. Atilla’nın soyunun ulaştığı Kartal’ın başında taç vardı.

Etana’yı göklere Şamaş’ın kartalı çıkarmıştı. Ama yükseklerde Etana’nın başı dönmüş, yere düşerek ölmüştür. Çünkü Sümer’lere göre ölümlüler göklere çıkamaz. Nin-girsu da Aslan başlı ve Kartal kanatlı idi.

Telepinu’nun da kayboluşunda, onu aramak için güneş tanrısı bir kartal göndermişti. İki üç başlı kartallar senbol olarak Hitit heykellerinde görülmektedir. Lâgaş şehrinin totemi aslan başlı bir kartaldı, kartal Yakut’lara göre güneşin de senbölüdür,  Kartal mevsimleri de değiştirir. Kanatlarını bir çırparsa buzlar erir. İki çırparsa ilkbahar gelir. Yakut’lardan bir takımı analarının kartaldan geldiğine inanırlar, ona saygı göstererek adına ant içerler. Eğer bir kimse yalan olarak ant içerse başına büyük felâketler gelir. Kadınlar çocuk yapabilmek için kartala yalvarırlardı.

Akbaba

Akbaba denilen kuş ta ihtiyarladığı zaman yaptığı yumurtanın birinden (İtbarak) çıkardı. Oğuz’un öldürdüğü canavarı da yemeğe akbaba gelmişti. Tanrı Ülgen, insan vücudunu yarattıktan sonra, ona can vermek için Kara Han’a bir kuzgun göndermişti. Kozmogoni bahsinde büyük tanrı Kara Han da, beyaz bir Kuğuyu tek varlık olan sulara gönderdi, ağız dolusu su getirmesini söyledi. Kuğu suya daldı, çıkınca gagasına bulaşan çamuru suların üzerine üfledi. Bundan karalar meydana geldi. Bu efsaneye göre ilk kanatlı hayvan Kuğu kuşu oluyor.

Tufandan sonra Uta-Napiştim suların çekilip çekilmediğini anlamak için önce bir güvercin, sonra bir kırlangıç, daha sonrada karga salıvermiştir. Turna ve güvercinden başka karga da haberci ve postacı olarak tanılırdı. Buğu Tekin’in habercileri de üç kargaydı.

Yaradılış destanında da şöyle denilmektedir: Kuzgun ağzında can olduğu halde bir çam ormanından geçerken yerde bir leş gördü. Dayanamadı. Ağzını açtı, hemen can çam ağaçlarının üstüne düştü, o günden beri çamlar yazın ve kışın yapraklarını dökmez oldu. Onğunu horoz olan boy da, yazın başında kızıl Han’a bir horoz yavrusu kurban ederdi.

Dört boya ayrılan boşluktan güneydeki boyun idaresine kızıl-kuş bakmakta idi.

Sungur, oğuz boyları arasında totem kabul edilmiştir. Oğuz’un oğlu Deniz Han boyunun olduğunu da çakır kuşudur. Omay adı verilen kutsal kuş ise devlet kuşu gibi uğurlu idi. Buudayik denilen kuş, Kırgız efsanelerinde geçmektedir.

Abdülkadir İnan’ın bahsettiği üzere Altaylı’ların (köğütey), Sagay’ların (Altın pirkan) destanlarında (Kaan Gerede) adında büyük ve kahraman bir kuş vardır.Tuğrul da Türkler ve Moğollar arasındaki Anka kuşu gibi idi. ama bu kuş yırtıcı bir kuştu. Pençeleri o kadar sert idi ki bir vuruşta üç yüz kadar kuşu birden öldürdüğü gibi, günde bin kaz pençesinden geçer, bunlardan ancak biri yaşardı.

Köktübulgan adındaki kuşun da kanatlarında çelik vardı. Bir dağın tepesine kanadı çarpınca orayı dümdüz ederdi. Van gölü civarında söylenen (Kardeşler) masalında da peri kızları güvercin şekline girmişti. Kalmuk masalarında da bir fedakâr kadın kuş şekline girerek kocasını kurtarmaya çalışmıştır.

Kaz da tanrılara yakın yaratıklardandır. Bazı boyların ve soyların da totem’leri Kuğu, Kaz ve Karga gibi hayvanlardı. Doğu Milletleri Mitolojilerinden gelen bir takım kuşlar ve hayvanlar da vardır. Bunlardan; Huma, Kaknus, Anka önde bulunmaktadır.

 

Yorum bırakın