Herakles’in Tutsaklığı

Herakles, Omphale’nin yanında tutsak bulunduğu zaman içtiği andı yerine getirmek için serbest bırakılıp bırakılmaz bir ordu topladı. Doğru, Eurytosun şehrine giderek kıralı öldürdü. Sonra karısı Deianeira’ya armağan olarak birkaç genç kız gönderdi. Kızlardan İole adlısı son derece güzeldi. Haberci, Deianeira’ya, Herakles’in onu sevdiğini söyledi. Bunu duyan İcadının kıskançlık bürüdü yüreğini, gözlerinin önüne eski bir anı geldi:

Herakles kendisini ilk gördüğü zaman Deianeira, Kentaur Nessosün sırtında bir ırmağı geçiyordu. Nessos, suyun ortasında kötü sözler söylemişti kendisine; bu sözleri duyan Herakles de karşı kıyıdan attığı oklarla, Kentaur’u öldürmüştü. Kentaur ölürken kanının birazını Deianeira’ya vermiş, “Bunu sakla, ileride Herakles senden başkasına severse büyü olarak kullanırsın,” demişti.

O an gelip çatmıştı şimdi. Deianeira, bir kapta şakladığı kanı çıkardı. Herakles’e göndermek istediği bir gömleği o kanla kızıla boyadıktan sonra haberciyle kocasına yolladı.

Gömleği giyer giymez bir ateş kapladı Herakles’in gövdesini öfkeden, acıdan gözleri dönen Herakles, haberciyi tuttuğu gibi denize fırlattı. Başkalarını hâlâ öldürebiliyordu işte, ama kendisi ölmüyordu. Hemen haber gönderdiler karısına; Deianeira, kocasına olanları duyar duymaz kendini yurdu.

Herakles’i evine götürdüler. Kahramanlar kahramanı artık «»sonunun geldiğini anlamıştı. “Madem ölüm bana geliniyor,” dedi, “ben ona gideyim.” Olta dağında koca bir odun yığını hazırlattı. Adamları oraya götürdüler kendisini. Bir zamanların sırtı yere gelmez kahramanı, odunlara bakarak, “Her şey bitiyor artık,” dedi, “rahata kavuşacağım.”

Oklarıyla yayını genç arkadaşı Philoktetes’e verdi. Sonra meşaleyi uzatarak, “Al, Philoktetes,” diye mırıldandı, “odunları sen ateşle.”

Kısa bir süre sonra Herakles yeryüzünde değildi artık. Tanrılar Olympos’a çıkardılar Herakles’i. Orada ölümsüz olan kahraman, Hera’yla barıştırıldıktan sonra tanrıçanın kızı Hebe’yle evlendirildi. Gökyüzünde uslu uslu oturdu mu, yoksa tanrıların huzurunu kaçırıp onları da tedirgin etti mi, orası bilinmiyor.

 

 

Yorum bırakın